Kirpik Perma

Kirpik Perma

Kirpik Perması Nedir?

Özel kirpik bigudilerin ve ilaçların kullanılarak kirpiklerin kıvrılmasını sağlayan işleme kirpik perması denmektedir. Kirpiklerin tipine ve direncine bağlı olarak 1,5-3 ay kalıcılığı olan bir uygulamadır. 

Kirpik Perma Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

Kıvrımı düzgün olmayan, düz veya aşağı yönlü kirpiklerin yukarı doğru doğal bir kıvrıma sahip olması amaçlı yapılan bir uygulamadır. Perma sonrası yapılan boya ile kirpiklerin daha hacimli ve uzun görülmesine katkı sağlar. 

Kirpik Perma Uygulamasının Süresi ve Aşamaları Nedir?

Uygulanacak ilaca ve kirpiklerin tipine bağlı olarak kirpik perması uygulaması 30-45 dakika sürmektedir. Kirpik permasının temizleme, kirpiklerin bigudilere sarılması, ilaç uygulaması ve durulama aşamaları vardır. Kişi sedyeye uzanır, kirpikleri nemli bir pamuk ile silinir. Kirpik boyuna ve istenilen kıvrıma uygun bigudi boyutu seçilir. Kirpik diplerine özel yapıştırıcı sürülür ve bigudiler buraya konumlandırılır. Bigudinin üzerine sürülen yapıştırıcı ile kirpikler bigudi üzerine sarılır. Permanın birinci ilacı sürülür ve yaklaşık 15-20 dk beklenir. Süre sonunda nemli pamuk ile birinci ilaç alınır. İkinci ilaç sürülür ve 15-20 dk beklenir. Süre sonunda nemli pamuk ile ilaç silinir, bigudiler nemli pamuk yardımıyla hafif hareketlerle yuvarlatılarak çıkarılır. Boya istenmesi durumunda kirpik boyası kirpiklere sürülür ve uygulama son bulur. 30dk su değdirilmemesi gerekir. 

Kirpik Perma Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır?

Göz ve yüz bölgesinde herhangi bir enfeksiyon geçirenlere, gözleri alerjik yapıya sahip olan kişilere, 2 ay içerisinde göz veya göz çevresi operasyonu geçiren kişilere uygulama yapılması tavsiye edilmez. 18 yaşından küçüklere velisi olmaması durumunda uygulama yapılmaz. 

Kirpik Perma Uygulaması Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Uygulamaya makyajsız gelinmesi gerekir. Varsa eğer lensler çıkartılmalıdır. Göz veya göz çevresi operasyonu geçirilmiş ise mutlaka uzmana bilgi verilmelidir. Uygulama sonrası ilk 30 dakika kirpiklere su değdirilmemeli ve 1 gün boyunca sıcak su ile duş alınmamalıdır. Hamam, sauna gibi aktivitelerden kaçınılmalı ve gözler ovuşturulmamalıdır. 

Kirpik Perma Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir?

Uygulama sırasında gözlerin açılması durumunda ilaç kaçmasına bağlı olarak yanma, batma, kaşıntı hissi, kızarıklık, hafif bir şişlik oluşabilmektedir. Geçici komplikasyonlardır. Bu gibi durumlarda bol su ile durulanır. Steril göz yaşı damlaları yanma hissini hafifletebilir. 

Kirpik Lifting

Kirpik Lifting

Kirpik Lifting Nedir?

Kirpik Lifting, seyrek ve hacimsiz kirpikleri kökten uca güçlendirerek, kirpiklerin daha uzun ve daha dolgun görünmesi sağlayan bir işlemdir. Doğal kirpiklerin beslenmesini ve kıvrılmasını sağlayan bu yöntemde kimyasal maddeler kullanılmaz. Kirpik köklerine keratin ve vitamin takviyesi yapılarak, doğal süreç ile kirpiklerin sağlıklı bir şekilde uzaması ve dolgunlaşması beklenir.  

Kirpik Lifting Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

Tamamen doğal bir yöntem olduğu için riskiz bir işlem olmakla birlikte kirpik lifting uzun süre kalıcılığa sahiptir. Kişinin bakışlarını vurgular ve dikkat çekici bir görünüm elde etmesini sağlar. Kirpikler daha uzun ve güçlü bir görünüm kazanır. 

Kirpik Lifting Uygulamasının Süresi ve Aşamaları Nedir? 

Kirpik lifting işlemi yaklaşık 45 dakika sürmektedir. İlk olarak kirpikleri yapıştırmak için göz altlarına kişiye özel ve steril patchler (göz altı pedi) ve göz üstlerine de steril silikonlar yerleştirilir. Daha sonra cımbız yardımıyla kirpikler tek tek pedlere yapıştırılır ve kuruması beklenir. Etkili bir işlem için kirpikler bu esnada tek tek ve ayrı ayrı durmalıdır. Kirpikler tek tek pedlere yapışıtırıldıktan sonra steril mikro çubuklar yardımıyla kirpik diplerine besleyici vitaminler ve renklendirici bitkisel siyah boya uygulanır. En son aşamada ise kirpik diplerine keratin takviyeleri yapılır ve kirpiklerin kalıcı olarak beslenmesi sağlanır. 

Kirpik Litfing Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır?

Göz ve yüz bölgesinde herhangi bir enfeksiyon geçirenlere, gözleri alerjik yapıya sahip olan kişilere, 2 ay içerisinde göz veya göz çevresi operasyonu geçiren kişilere uygulama yapılması tavsiye edilmez. 18 yaşından küçüklere velisi olmaması durumunda uygulama yapılmaz. 

Kirpik Lifting Uygulaması Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Uygulamaya makyajsız gelinmesi gerekir. Varsa eğer lensler çıkartılmalıdır. Göz veya göz çevresi operasyonu geçirilmiş ise mutlaka uzmana bilgi verilmelidir. Uygulama sonrası ilk 30 dakika kirpiklere su değdirilmemeli ve 1 gün boyunca sıcak su ile duş alınmamalıdır. Hamam, sauna gibi aktivitelerden kaçınılmalı ve gözler ovuşturulmamalıdır. 

Kirpik Lifting Uygulamasının Yan Etkileri Nedir?

Uygulama sırasında gözlerin açılması durumunda ilaç kaçmasına bağlı olarak yanma, batma, kaşıntı hissi, kızarıklık, hafif bir şişlik oluşabilmektedir. Geçici komplikasyonlardır. Bu gibi durumlarda bol su ile durulanır. Steril göz yaşı damlaları yanma hissini hafifletmek için kullanılabilir. 

Kılcal Damar (Varis) Tedavisi

Kılcal Damar (Varis) Tedavisi

Kılcal damarlar dünyada milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir problemdir. Kılcal damar şikayeti toplumlarda %15 oranında görülmektedir. Çocuklarda bile % 2 kılcal damar şikayeti bulunmaktadır. Genellikle açık tenli insanlarda ortaya çıkar. Kılcal damar şikayetleri 0,1-1 mm çaplı ince damarların artışı şeklinde ortaya çıkabilir. Bazen de cilt beni görünümünde kılcal damar genişlemesi olarak görülebilir.

Kılcal damar şikayetleri, en çok güneş ışınlarının hasarına (actinic damage), metabolik ve romatizmal hastalıklara, rozase, aşırı östrojen, alkol, kronik kortizon kullanımı, travma veya genetik hastalıklara bağlı olabilir.

Günümüzde kılcal damar tedavisi lazerlerle başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Tedavide en başarılı olarak merkezimlerimizde de kullandığımız Long pulsed Nd:YAG lazer 1064 nm kullanılmaktadır.

Kılcal damar tedavisi yaptıranlar seans sayıları ve neticeler kılcal damarın cinsi, kalınlığı, yerleşimi ve nedenine göre değişir. Spider anjiom olarak adlandırılan bene benzer kılcal damar tedavilerinde genellikle 1-2 seansta hemen sonuç alınmaktadır. Oysa yüzde yaygın şekilde görülen kılcal damar tedavileri en az 4-6 seans gerektirmektedir. Yüzdeki kılcal damar tedavilerinde seans aralıkları en az 3 hafta olmalıdır. Tedavi neticeleri ikinci veya üçüncü seanstan sonra daha iyi ortaya çıkmaya başlar. Burun kenarındaki ince kılcal damarların yok olması değil hafiflemesi beklenmelidir. Kalın damarlar kolayca kaybolur. Burun üstündeki kılcal damarlar lazer tarafından kolayca etkilense bile kaybolmaları uzun seansları gerektirebilir.

Kılcal damar tedavisi yaptıranlar işlem sonrası ve sürekli güneş koruyucu kullanmalıdır. Güneş koruyucu kullanmanın dışında, yaz aylarında güneşin dik olduğu öğlen saatlerinde güneş altında kalmamalı, şapka kullanmalı ve gölgede kalmaya özen göstermelidirler.

Saç Ekimi

Saç Ekimi

Saç Ekimi Nedir?

Saç ekimi uygulaması ensenizdeki saçlı deriden alınan parçanın uygun şekilde hazırlanarak, gerekli alana yerleştirilmesi işlemidir.

Saç Ekimi İşleminin Kullanım Alanları Nelerdir?

Saç ekimi işlemi androjenik alopesi (hormonal) ile gelişen saç dökülmesi durumunda uygulanmaktadır.

Saç Ekimi İşleminden Beklenen Faydalar Nelerdir?

Bu ameliyatın amacı saçların yok olduğu veya azaldığı bölgelere olabildiğince ekim yaparak mevcut durumdan daha iyi bir görüntüye ulaşmaktır. Hiç saçı dökülmemiş, gür saç yapısına sahip bir görünüme ulaşmak çoğu zaman olanaksızdır. Ulaşılabilecek sonuç cerrahi yöntemin başarısı kadar saç tellerinizin kalınlığına, şekline, rengine ve saç dökülme miktarına bağlıdır. Alınabilecek en iyi sonuca ulaşmak için 2. veya 3. Seans operasyon gerekebilir.

Uygulamanın Süresi ve Aşamaları Nasıldır?

Uygulama 3-6 saat kadar sürmektedir. Uygulama öncesi ve sonrası uygulama yapılacak bölgenin fotoğrafı çekilir. Bölgeye lokal anestezi yapılır. Uygulama alanı özel antiseptik solüsyonlarla temizlenir. Ense bölgesinden tekniğine göre alınan saç telleri uygun bir şekilde eksik olan kafa saç bölgesine ekilir. Uygulama sonrası pansuman işlemleri ve sargı işlemleri yapılır. Baş sargısı 1 gün kalacaktır. Bu ekilen ilk saçlar 1 ay içerisinde dökülecektir. Ekilen saçların yenileri 3-4 ay sonra çıkmaya başlayacaktır.

Kimlere Saç Ekimi Uygulanmaz?

İşlem yapılacak bölgede aktif yara veya enfeksiyonu olanlara, hamile olanlara, kan pıhtılaşma bozuklukları olanlara uygulanmaz. Prekanseroz cilt lezyonu olanlarda yapılmaz.

Saç Ekimi İşlemi Öncesi Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

İşlem öncesinde alkollü içecekler tüketmeyiniz..En az 5 gün öncesinde ginko biloba, B12 ve E vitamini, folik asit, omega 3 takviyesi, Kan sulandırıcı ilaçlar (Plavix-aspirin-kumadin), yeşil çay, ağrı kesici ve romatizmal ilaçlar kesilmiş olmalıdır. Uygulamaya önü açılabilir olması gerektiği için gömlek giyilerek gelinmelidir.

Saç Ekimi İşleminin Yan Etkileri Nelerdir?

Uygulama bölgesinde kızarıklık, batma hissi, kabuklanmalar, hassasiyet, sivilcelenme oluşabilmektedir. Baş ağrısı, yüzde ödem olabilir. Ensedeki verici alanda yara enfeksiyonu ve benzer nedenlerle yara iyileşme sorunu yaşanabilir. Ancak saçlı derinin iyi kanlanması nedeniyle bu tip sorun olasılığı düşüktür ve olsa bile kolayca iyileşecektir. Kişinin saç, cilt tipine göre değişmekle birlikte ekim yapılan saçların bir kısmı tutmayabilir. Buna bağlı olarak bir kısım ekim yerlerinin izi görülebilir. Ancak bu sorun kişinin genel görünümünü bozacak şekilde olmamaktadır.

Saç Ekimi İşlemi Sonrasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Uygulama sonrası doktorun önereceği antibiyotik, kortizon, ağrı kesici ve benzeri ilaçlar aksatılmadan kullanılmalı, pansuman ve bandaj düzenli olarak uygulanmalıdır.

Uygulamayı takip eden 15 gün cilt güneşten mutlaka korunmalıdır. 72 saat boyunca su değdirilmemelidir. Ödem oluşabilme riskinden dolayı uygulama gününe ait yatış pozisyonu baş 45 derecelik açıda olacak şekilde önerilmektedir. 1 hafta boyunca çok sıcak su ile yıkanılmamalıdır. İşlemden 1 ay sonra PRP tedavisi önerilir.

Saç Ekimi İşleminin Alternatifleri Nelerdir?

PRP ve Saç Mezoterapisi, tam olmamakla birlikte alternatif uygulamalardandır.

Kalıcı Makyaj (Kıl Tekniği)

Kalıcı Makyaj (Kıl Tekniği)

Kalıcı Makyaj Nedir?

Kalıcı makyaj uygulaması diğer bilinen adıyla “Mikro Pigment uygulaması”, doğal ve mineral boyaların cilt altına kişiye özel tek kullanımlık iğneler yardımı ile enjekte edilmesi işlemidir. Kişilere oldukça kolaylık sağlaması ve gündelik hayat işleri içerisinde zaman kazandırması açısından çok fazla kişi tarafından tercih edilen bir uygulamadır. Kişinin görünümünden hoşnut olmadığı veya daha dolgun göstermek istediği dudak, kaş ve gözleri, kişinin doğal halinden uzaklaşmadan yeniden yapılandırılır. 

Kalıcı Makyaj Uygulaması Hangi Bölgelere Yapılır?

Kaş 

Göz

Dudak

Kalıcı Makyaj Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

Kişilerin zamandan tasarruf etmelerini sağlayan kalıcı makyaj uygulamaları uzun vadede büyük kolaylıklar getirir. Özellikle yaz aylarında denizden etkilenmemesi ile kalıcı makyaj daha çok tercih edilir. Kişinin hoşuna gitmeyen görünümü düzeltilir ve çarpıcı sonuçlar elde edilir. Kalıcı makyaj uygulaması kişiye dolgun dudaklar, güçlü kaşlar ve dikkat çekici bakışlar kazandırır.

Kalıcı Makyaj Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır? 

Hamilelere, emzirenlere hemofili hastalarına, kan pıhtılaşması problemleri olanlara, HIV virüsü taşıyanlara, aktif enfeksiyona sahip kişilere uygulama yapılmamaktadır.

Kalıcı Makyaj Uygulamasının Aşamaları ve Süresi Nedir?

İşlem öncesi cilt antiseptik solüsyon ile temizlenir ve ardından uygulama yapılacak bölgeye anestezik krem sürülür ve cilt uyuşması için beklenir. Daha sonra steril ve tek kullanımlık iğneler yardımı ile kişinin cilt ve saç rengine uygun olarak belirlenen mineral renkler derinin üst tabakasına yerleştirilir. Bu uygulama her bölgeye göre değişmekle birlikte ortalama 60 dakika sürmektedir. Uygulama 3-4 hafta sonra tekrar edilerek rötuş yapılır.

Kalıcı Makyaj Uygulaması Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Uygulamadan 2 hafta öncesine kadar solaryuma girilmemiş olması gerekmektedir. Uygulama öncesi makyaj yapılmaması önerilir. Uygulama sonrası 8 gün boyunca güneşten korunulmalı ve yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır. Solaryuma girilmemeli ve uygulama yapılan b2ölgeye 24 saat boyunca su değdirilmemelidir. 2 hafta boyunca kese-peeling gibi cildi soyucu işlemler yapılmamalıdır. Uzmanın önerdiği nemlendirici kremler ile kalıcı makyaj uygulaması yapılan bölge nemlendirilmelidir. Mineral boyalar zamanla yok olabileceğinden uygulama tekrarlanabilir. Kalıcı makyajın kalıcılık süresi herkese göre farklılık göstermektedir. Cilt yapısı ve nemlendirme sıklığı burada önemli farktörlerdir. 

Kalıcı Makyaj Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir?

Kalıcı Makyaj uygulaması sonrası kabuklanma, ödem, şişlik, kızarıklık, kaşıntı oluşabilmektedir. Fakat bunların etkisi yatıştırıcı ve nemlendirici kremler ile azaltılmaktadır. İlk günler yeni renklendirme işlemi yapıldığından uygulama bölgeleri koyu renkli olabilir. Zamanla bu koyuluk açılır ve renkler cildin üst tabakasına tam anlamı ile yerleşir. Uygulama sonrası oluşan reaksiyonlar 1 hafta 10 gün içerisinde normale dönmektedir. Kalıcı makyaj yapımında kullanılan boyalar mineral olduğu için alerji riski en az seviyededir. 

Aşırı Terleme Tedavisi

Aşırı Terleme Tedavisi

Aşırı terleme hatta bazen normal terleme bile kişileri rahatsız edebilmektedir. Stres faktörü, emetikler, insülin gibi uyarıcı ilaçlar, tiroid bezinin aşırı çalışması, böbrek üstü bezi hastalıkları, menopoz, hipoglisemi, şişmanlık ve belirli kanser hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçlar ve hormonlar aşırı terlemenin başlıca nedenleri arasında bulunmaktadır. Ancak aşırı terleme yalnızca bir hastalığa bağlı olmadan da oluşabilir. 

Aşırı Terleme Tedavisinin Faydaları Nelerdir?

Özellikle yaz aylarında oldukça sık karşılaşılan bir sorun olan terleme problemi kişileri rahatsız eder. Toplum içerisinde rahat ve güvenle hareket edebilmek için aşırı terleme sorununun uzun süreli olarak giderilmesi kişinin yaşam kalitesini arttırır. Gündelik hayat içerisinde rahatça hareket edebilir, açık renkteki kıyafetleri güvenle giyebilir.

Botulinum toksin (bilinen adı ile botoks) ile Aşırı Terleme (Hiperhidrozis) Tedavisi  

Terleme tedavisi birçok farklı şekilde yapılabilmektedir. Bunlardan biriside medikal botoks yöntemidir. Botoks günümüzde estetik ve kozmetik amaçlı kullanılmaktadır. botoksun estetik amaçlı kullanımı haricinde diğer bir kullanım alanı ise aşırı terleme ve buna bağlı meydana gelen rahatsızlıkların giderilmesine yönelik uygulanan bir tedavi yöntemi olarak günümüzde tercih edilmektedir. Botulinum toksin maddesi ile sinir uçlarında iletimi sağlayan maddelerin salınımı engellendiğinden, sinirler ve sinirlerin ulaştığı organlar arasındaki iletim durur. Aşırı terleme sorunu da bu şekilde giderilmektedir.  

Aşırı Terleme Karşıtı  Botulinum Toksin Hangi Bölgelere Uygulanır?

Aşırı terleme karşıtı  botulinum toksin uygulaması koltuk altına, avuç içlerine ve ayaklara uygulanmaktadır.

Aşırı Terleme Karşıtı  Botulinum Toksin Uygulamasının Aşamaları ve Süresi Nedir?

İşlem öncesinde terlemenin yoğun olduğu bölgeler işaretlenir ve deri altına kişinin durumuna göre belirlenmiş botoks enjekte edilir. Enjekte edilen toksin madde, ter bezlerine ulaşarak sinirleri etkiler ve onların ter salgılayıp kasılmasını engeller.  Tedavinin kalıcılığı kişinin vücut yapısına göre değişmekle birlikte yaklaşık 6-8 aydır. Uygulamadan sonraki 3 gün içerisinde etki başlar ve 2 hafta sonra tamamen etkin hale gelir. İşlemin kalıcılığı geçmeye başladığında kişi tekrar uygulama yaptırabilir.

Aşırı Terleme Karşıtı  Botulinum Toksin Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır?

Uygulama bölgesinde aktif enfeksiyon bulunanlara, kas hastalığı(Myastenia Gravis, Eaton Lambert sendromu)olan kişilere, hamile ve emziren kadınlara uygulama yapılmamaktadır.

Aşırı Terleme Karşıtı  Botulinum Toksin Uygulaması Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Aşırı terleme karşıtı  botulinum toksin uygulaması sonrası ilk 4-6 saat kimyasal maddeler içeren parfümler, deodorantlar kullanılmamalı, ağır egzersizler yapılmamalıdır. Uygulamaa yapılan bölgeye baskılı masaj yapılmamalı ve uygulama günü sıcak su ile duş alınmamalıdır. Ayrıca uygulama günü asprin, ağrı kesici ve alkol kullanılmamalıdır.

Secret Altın İğne ve Aşırı Terleme Tedavisi 

Terleme tedavisi için yapılan bir diğer uygulamada altın iğne radyofrekans tedavisidir. Bu yöntemde radyofrekans enerjisi ile ter bezlerine kalıcı olarak hasar verilir. Böylece kontrollü hasara uğrayan ter bezlerinin aşırı terleme için çalışması önlenir. Secret Altın İğne ile aşırı terleme tedavisi yalnızca koltuk altı bölgesine uygulanmaktadır.

Secret Altın İğne ve Aşırı Terleme Tedavisinin Aşamaları ve Süresi Nedir?

Uygulamaya başlamadan önce uygulamanın yapılacağı bölgeye anestezik krem sürülür ve uyuşturulur. Sonrasında hijyen açısından cilt antiseptik solüsyon ile temizlenir ve tek kullanımlık kişiye özel başlıklar ile uygulama başlanır. Uygulama sonrası soğuk kompres yapılır. Bu uygulama 3-4 hafta aralıklarla 3-4 seans uygulanabilir 

Secret Altın İğne ve Aşırı Terleme Tedavisi Kimler İçin Sakıncalıdır?

Kalp pili olan, yara veya enfeksiyon olan bölgelere, kanında pıhtılaşma sorunu yaşayanlara, epilepsi hastalarına ve hamilelere uygulanmamaktadır.

Secret Altın İğne ve Aşırı Terleme Tedavisi Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

İşlem öncesi aspirin ve kan sulandırıcı ilaçlar ve alkol kullanılmamalıdır. İşlem sonrasında glikolik asit içeren parfüm ve deodorantlar kullanılmamalı, ağır egzersizler yapılmamalıdır. 

Secret Altın İğne ve Aşırı Terleme Tedavisinin Yan Etkileri Nelerdir?

Uygulama sonrasında hafif bir kızarıklık yaşanabilir fakat 1 saat kadar süre sonra bu geçmektedir. İğne girişinde küçük kanamalar ve ödemler meydana gelebilmektedir. 

İple Yüz Askılama

İple Yüz Askılama

İple Yüz Askılama Nedir? 

İple Yüz Askılama (Triple V Lift), düz ya da kılçıklı ameliyat ipliklerinin kanül yardımıyla sarkan bölgelere yerleştirilerek askıya alınma yöntemi ve germe tekniğidir. Bu işlemde elastikiyeti kaybolmuş bölgeleri tekrardan eski pozisyonuna getirmek için alerji yapmayan PDO (polidioksanon ) ameliyat iplikleri kullanılır. Cilt altına yerleştirilen ipler zamanla erimektedir, bu da dokunun yara iyileştirme özelliğini tetikler, iplerin yaptığı dokudaki stimulasyon(uyarma), ipliklerin yarattığı doku desteği ve askılama sayesinde sonuç görülür.

Bu sayede hem cilt yapısı düzelir hem de dokuda bir elevasyon(yükselme) sağlanır. PDO, kas ve tendonları gevşetirken  yeni kollajen, elastin ve hyaluronik asit sentezini stimüle eder ki bunlar cildin dolgun ve genç görünmesi için destek sağlar. 

İple Yüz Askılama Uygulaması Hangi Alanlara Yapılabilir?

Ameliyatsız yüz askılama işlemi yüz, yanak ve boyun sarkmaları; çene, ağız, göz çevresi çizgileri ve kırışıklıkları; kaş kaldırma; alın, kaş arası kırışıklıkları, dudak üstü sigara çizgileri, burun, yanak, dudak arası çizgiler için; gözaltı oluğu için yüz askılama işlemi uygulanır. Örümcek Ağı, karın, kol sarkması gibi durumlarda vücutta da kullanılabilmektedir. 

İple Yüz Askılama Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

Ameliyatsız yüz askılama işlemi, yüz bölgesinde uygulanır. Bu bölgede; yüz gerilmesine, kırışıklıkların açılmasına, kırışık ve sarkmaların asılmasına, V lift etkisi yaratıp çene hattını ve yüz hatlarının belirginleştirilmesine, elmacık ve göz çevresinde net, sıkı bir görünüm elde edilmesine katkı sağlar.  

İple Yüz Askılama Uygulamasının Süresi ve Aşamaları Nedir?

Uygulamaya başlarken; uygulamanın yapılacağı bölgeye lokal anestezik krem sürülür, bir süre beklenir ve özel antiseptik sıvı ile temizlenir. Doktor tarafından uygun görülen noktalara germe ve asma görevi görecek olan çeşitli özelliklerdeki ipler kanüller yardımı ile yerleştirilir. Bütün iplerin gerekli noktalara konumlandırılması tamamlandıktan sonra yavaş yavaş bütün ipler sırasıyla deri altına kanüller içinden itilir. Tüm ipler konumlandırılıp yerleştirildikten sonra cilt üzerinde yatıştırıcı kremler uygulanarak örümcek ağı tedavisi tamamlanır. 15-20  dakika soğuk kompres uygulanır. Uygulama ortalama 1-1.5 saat sürmektedir.

İple yüz germe işlemleri ile yerleştirilen ameliyat ipleri, bir süre sonra deri altı hücreleri tarafından emilerek yok edilebilirler. Bu nedenle de ömür boyu kalıcılık sağlamazlar. Ne kadar süre ile v lift etkisinin süreceği ise her hastada farklıdır. Çünkü her insanın deri yapısı, kas yapısı, hormonal durumu ve yaşı farklıdır. Bu kriterler kalıcılık süresini etkiler. (Yaklaşık 24-30 ay) 

İple Yüz Askılama Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır?

Yüz askılama işlemi, sinir-kas sistemine ait hastalığı olan kişilerde (Eaton-Lambert sendromu, myastenia gravis gibi), aktif enfeksiyon ve inflamasyon bulunan bölgelerde, son 1 sene içerisinde yüz felci geçirmiş kişilere, gebelik ve emzirme dönemindekilere uygulanmamalıdır. 

İple Yüz Askılama Uygulaması Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? 

İşlem öncesinde asprin, kan sulandırıcı ilaçlar, alkollü içecekler kullanılmaması gerekir. Uygulamaya makyajsız gelinmesi önerilir. İşlem sonrası güneşten korunulmalı; yüksek faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır. Uygulama yapılan bölgeye 12 saat su değdirilmemeli, 1 hafta yüze masaj gibi baskılı işlemler, kese, peeling gibi cildi soyucu işlemler yapılmamalı, 1 hafta çok sıcak su ile duş alınmamalıdır. Uygulama günü alkollü içecekler kullanılmamalıdır. Uygulama günü yatış pozisyonu baş 45 derece yüksekte olacak şekilde önerilir. 

İple Yüz Askılama Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir?

Ameliyatsız yüz askılama işlemi sonrası ipin çıkması, şişlik, ödem, kızarıklık, iğne giriş yerlerinde morarma ve yara izi, baş ağrısı, uygulama yerinde ağrı oluşabilecek komplikasyonlardandır.

Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği

Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği

Plasmage (Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği) Nedir?

Plasmage Avrupa normlarına uygunluk anlamına gelen, “Conformity Eurpan” (CE) belgesine sahip bir uygulamadır. Birçok estetik cerrahi işleme alternatif olarak uygulanan yüksek performanslı Plasmage uygulamasının en önemli özelliği, maddenin 4. hali olan Plasma enerjisinden yararlanılarak cilde herhangi bir temas sağlamadan hızlı bir şekilde cildin yenilemesini sağlamasıdır. 

Plasmage (Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği) Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

Medikal estetik olarak Plasmage, cerrahi bir işlem olmaması dolayısıyla kişiye kolaylık sağlar. Dikişsiz ve izsiz olan işlemden sonra kişi gündelik hayatına devam edebilir. 

·         Blefaroplasti (Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği) 

·         Göz Altı torbalanması

·         Göz Çevresi Sıkılaştırma 

·         Dudak Üstü Çizgiler 

·         Ksantelazma (Göz kapağı üzeri yağ bezeleri) 

Plasmage  (Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği) Uygulaması Hangi Bölgelere Yapılır?

Plasmage işlemi yüz bölgesinde göz-dudak çevrelerine uygulanmaktadır. 

Plasmage (Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği) Uygulamasının Aşamaları ve Süresi Nedir?

İşlem öncesi uygulama yapılacak bölge antiseptik sıvı ile temizlenir ve lokal anestezik krem ile uyuşturulur. Ortalama 20 dakika bekleme süresinin ardından işlem başlanır. Uygulamanın ortalama süresi 40-45 dakikadır. Uygulama sonrası 15-20 dakika soğuk kompres yapılır. Tek bir seans ile istenilen sonuca ulaşılabilmektedir. Nadir olarak ağır cilt yapısı ve aşırı cilt gevşekliği olan kişilerde 2-3 seans uygulama yapılabilmektedir.  

Plasmage (Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği) Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır?

Uygulama alanında yara ve enfeksiyon bulunan kişilere, bağışıklık sistemi ve cilt rahatsızlığı bulunanlara ve hamilelere işlem uygulanmamaktadır.  

Plasmage (Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği) Uygulaması Öncesi ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

İşlem öncesinde kan sulandırıcı ve alkollü içecekler kullanılmamalıdır. En az 1 hafta öncesine kadar glikolik asit içeren kremler kullanılmamalı, kese-peeling tarzı cilt soyucu işlemler yapılmamalıdır. İşlem sonrası kişi gündelik hayatına geri dönebilir fakat 24 saat boyunca uygulama yapılan bölgeye su değdirilmemeli ve 8-10 gün boyunca güneş koruyucu sürülmelidir. 

Plasmage (Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği) Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir?

Uygulama sonrası hafif bir acı hissi olabilir ve ödem oluşabilir fakat bu geçici bir süredir ve günlük hayatı etkilemez. 

Ozon Terapi

Ozon Terapi

Ozon Terapi Nedir?

Ozon, üç oksijen atomundan oluşan bir bileşiktir (O3). İki atomlu normal atmosferik oksijenin (O2) çok yüksek enerji taşıyan bir şeklidir. Halk arasında süper oksijen de denilen ozon oda sıcaklığında renksiz, karekteristik kokusu olan bir gazdır. Ozon terapi, saf ozon ve saf oksijenin karışımı şeklinde kullanılan medikal ozonun, çeşitli uygulamalar şeklinde vücuda enjekte edilmesi işlemidir. Uygulamaya bağlı olarak ozon konsantrasyonu 1 ve 100 µg/ml (0.05 – 5 %O3) arasında değişir. Gençlik iksiri olarak da bilinen ozon tıp alanında akut, kronik birçok hastalık tedavisinde de kullanılmaktadır.  

Ozon Terapi Uygulaması Hangi Alanlara Yapılır? 

Medikal Estetik alanında; cilt yenilenmesi ve anti-aging amaçlı;  yüz, boyun ve dekolte bölgesine, bölgesel zayıflama, sarkık giderilmesi ve selülit tedavisinde kol, karın, bel, bacak, popo bölgelerine uygulanabilir. 

Ozon Terapi Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

Zayıflama amaçlı bölgesel uygulamalarda; metabolizmayı hızlandırmaya, vücuttaki yağ ve karbonhidratın yakılmasına, bölgesel zayıflamaya, bacaklardaki kılcal damarlarda kan dolaşımının azalmasına ve oksijenlenememesine bağlı olarak gelişen selülitlerin giderilmesine destek sağlar. Vücuttan toksinlerin atılmasına, vücut direncinin artırılmasına, kronik yorgunluk giderilmesine katkı sağlar. Cilt uygulamalarında, kolajen ve elastin üretiminin, kan dolaşımının artmasını sağlayarak cildin yenilenmesine, aknelerin azalmasına,  lekelerin azalmasına, cildin sıkılaşmasına, kırışıklıkların azalmasına ve cildin toparlanmasına destek sağlar. Kan dolaşımını arttıran Ozon, saç dökülmesinin azalmasına da katkı sağlar. 

Ozon Terapi Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır?

Ozon terapi  glukoz 6 fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği (favizm), özellikle erken dönem olmak üzere hamilelik, anjitensin çevirici enzim (ACE) inhibitörü tedavisi görenler, hipertiroidi, kanama bozukluğu, kontrol altına alınamayan kardiyovasküler hastalıklar ve ozona reaksiyon gösteren astım hastalarında uygulanmaz. 18 yaşından küçüklerin yanında velisi olmaması durumunda işlem yapılmaz. 

Ozon Terapi Uygulamasının Süresi ve Aşamaları Nedir?

Ozon Terapi seans sayıları, enjeksiyon sayısı; uygulama yapılan bölgeye ve probleme göre farklılık göstermektedir. Ortalama olarak 10 seans sürmektedir (gerektiği durumlarda seans sayısı artırılabilir). Seans aralıkları bölgeye ve probleme değişmekle birlikte en az 2 gün olmaktadır.  Uygulama seansı, ortalama 30-60 dakika sürmektedir. Uygulama yapılacak bölge antiseptik solüsyonlarla temizlenir. İşlem enjeksiyon şeklinde yapılır. Uygulama bitiminde ozonun dağılımını hızlandırmak ve kolaylaştırmak için power plate uygulaması tavsiye edilir. Ozon uygulaması sonucunda antioksidan sistem uyarılarak oksidatif strese karşı direnç gelişir. Ayrıca hücre membranında bulunan yağ asitlerinin oksidasyonuna bağlı olarak çeşitli sitokin düzeyleri de artar. Bu olaylar cildin yenilenmesine, bağışıklığın kuvvetlenmesine, kan dolaşımının artmasına, metabolizmanın hızlanmasına destek sağlar. 

Ozon Terapi Uygulaması Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

İşlem öncesinde aspirin, kan sulandırıcı ilaçlar, alkol kullanılmaması gerekir. Uygulamaya makyajsız gelinmesi önerilir. Herhangi bir ilaç kullanımı varsa mutlaka uzmana bilgi verilmelidir. Uygulama alanına temas edilmemeli. Uygulamadan sonra bir gün süreyle banyo yapılmamalı, alkollü içecekler kullanılmamalıdır. Kese, peeling gibi cildi soyacak uygulamalar yapılmamalı, glikolik asit içeren kremler 1 hafta kullanılmamalıdır. Güneşten korunulmalı ve önerilen kremler kullanılmalıdır.  

Ozon Terapi Uygulamasının Yan Etkileri Nedir?

Karşılaşılabilecek yan etkiler (kızarıklık, kanama, morluk, alerjik reaksiyon, yanma, kaşıntı, ödem) ortalama 5-7 gün içerisinde geçer. Komplikasyon oluşması halinde iyileşme süreci kişinin cilt tipine göre farklılık gösterebilmektedir.

Sivilce & Akne Tedavisi

Sivilce & Akne Tedavisi

Sivilce & Akne Nedir?

Akne, foliküler kanalda tıkanmaya bağlı olarak gelişen bir cilt hastalığıdır. Akne, en sık ergenlik çağında görülmekle beraber; bebeklikten yaşlılığa kadar her yaşta ortaya çıkabilir. Akne, kişileri psikolojik olarak kötü etkilediğinden, başvurularda en çok şikayet edilen cilt hastalıklarından birisidir. En sık yüz bölgesinde görülür. Yüzde de alın ve yanaklarda daha yoğundur. İkinci olarak sırt ve göğüs bölgesinde gözlenir. Siyah nokta şeklindeki akne lezyonlarına komedon adı verilirken, kırmızı, şişmiş ve irinli lezyonlara papül, nodül ve püstül denilmektedir. 

Sivilce & Akne Nasıl Oluşur?

Kişinin sivilceye yatkınlığı aileden gelebilmektedir. Ayrıca; Hava koşulları, kullanılan kozmetik ürünler ve stres de sivilce oluşumuna sebep olmaktadır. Stres kanda androjen ve kortizon artışına neden olur, bu durum yağ kanallarırını uyararak sivilce oluşumuna neden olmaktadır. Aynı zamanda yanlış kozmetik ürünleri de gözeneklerde yağ birikimine neden olur, temizlenmeyen cilt sonrasında iltihabik sivilceler, bunların önlenmemesiyle beraber de ciltte zamanla derin izler oluşabilmektedir. 

Aknenin Sebepleri Nelerdir?

  • Kalıtsal yatkınlık
  • Hormonal dengesizlik
  • Aşırı yağlı deri yapısı
  • Stres
  • İlaçlar
  • Yüze yoğun sürülen kapatıcı ya da kremler
  • Kadınlarda polikistik over sendromu denilen; saç dökülmesi, kıllanma artışı ile beraber aknenin görüldüğü hormon bozukluğu
  • İçsel ve dışsal diğer nedenler 

Akne Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Akne tedavisinin amacı akne lezyonlarını yok etmek ve yenilerinin oluşumunu önlemektir. Aknenin oluşumuna göre farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Bazı tedavi yöntemleri şunlardır;

  • Thulium Lazer Tedavisi
  • Karbon Peeling
  • Altın İğne Secret Uygulaması
  • Dermapen
  • Kimyasal Peeling
  • PRP Tedavisi
  • Radyofrekans 
  • Fraksiyonel Lazer