Kurumsal Beslenme Danışmanlığı

Kurumsal Beslenme Danışmanlığı

Kurumsal Beslenme Danışmanlığı Nedir?

Kurumsal beslenme danışmanlığı ile çalışanların ve yöneticilerin beslenme danışmanlığı, doğru kilo yönetimi, sağlıklı mutfak, sağlıklı menü seçimi ve satın alma gibi konularda özel eğitim programları ve seminerleri kapsar. Sağlıklı beslenme yaşamın her alanında doğru seçimlere bağlıdır. Kurumsal beslenme danışmanlığı çalışanların hayat kalitelerini ve verimlerini artırmak için çok önemlidir. Beslenme eğitim programları ve seminerler ile sağlıklı beslenmenin şirket çalışanları için bir sosyal sorumluluk bilinci kapsamında yer alması sağlanır. Sağlıklı beslenme, çalışanların ve yöneticilerin verimliliğini, başarı ve motivasyonunu güçlendirir. Beslenme danışmanlığı kilo, özel beslenme ve diyet eğitimleri, mutfak için gıda satın alması sağlıklı

Kurumsal Beslenme Danışmanlığı Kuruma Ne Kazandırır?

  • Beslenme uzmanı kontrolünde öneriler ile sağlıklı çalışanların oranı artmaya başlar.
  • Çalışanların bağışıklık sistemi kuvvetlenerek, hastalıklar azalır ve işe gelememe oranı düşer.
  • Kurumsal beslenme danışmanlığı çalışanların moral ve motivasyonunu yükseltir, verim artar.
  • Sağlıklı beslenme ve başarılı diyet eğitimleri sağlık harcamalarında düşüş ve buna bağlı sigorta payı ve poliçe satın alma da avantaj yaratır.
  • Doğru menü planlama eğitimine bağlı mutfakta oluşan atıklar aza iner, satın alma kar eder.
  • Çalışanların vitamin ve mineral eksiklikleri doğru bir beslenme alışkanlığının kazanılmasıyla ortadan kalkar ve çalışanların dikkat dağınıkları ve yorgunlukları ortadan kalkar.

Kişiye Özel Sağlıklı Zayıflama & Beslenme

Kişiye Özel Sağlıklı Zayıflama & Beslenme

Kişiye özel beslenme danışmanlığı, kişiye özel diyet ve beslenme programlarının hazırlanması, uygulanması ve takibinin yapılmasıdır. Sadece zayıflama danışmanlığı değil, kilo alma,sağlıklı beslenme alışkanlığı edinme ,soruculara özel ya da metabolik rahatsızlıklara özel danışmanlıkları da kapsamaktadır.

Herkesin beslenme programı kendine özel olmalıdır çünkü; kişilerin metabolizması, günlük enerji-besin ihtiyacı ve yaşam şekli kendine özgüdür. Ayrıca yaş, cinsiyet, ağırlık, hastalıklar ve çevre kişinin beslenme durumunu etkilemektedir. Bu nedenle popüler diyetlere, standart diyet listelerine bağlı kalarak sağlıklı yaşam tarzını oluşturmak ve ömür boyu sürdürebilmek zordur. Medyanın etkisiyle diyet hakkında verilen bilgiler kafa karıştırı hale gelmiştir. 

Medyada, tek tip diyet olarak lanse edilen diyet programları herkes için uygun olmamaktadır hatta yarardan daha çok vücuda zarar verebilecek hale gelmektedir. Bu noktada, kişiye özgü beslenme danışmanlığı devreye girer ve kişiye özel beslenme programları hazırlanmasını sağlar. Kilo vermek istiyorum diyenler için kişiye özel beslenme danışmanlığı yapılır ve bu süreç konrtol altında ilerler. İleriki zamanlarda ise verilen sağlıklı beslenme danışmanlığı ile kişi, sağlıklı bir beslenmeyi davranış haline getirerek, hayat kalitesini yükseltir.

Beslenme & Diyetisyen Danışmanlığı

Beslenme & Diyetisyen Danışmanlığı

Uzman Diyetisyenin Önemi Nedir?

İnsanların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak için başvurdukları uzman kişilere diyetisyen adı verilmektedir. Günümüzde kitle iletişim araçlarının etkisiyle insanlar yanlış diyetler uygulayabilmektedir. Her insanın biyolojik ve fiziksel farklılıkları göz önünde bulundurulduğunda günlük olarak hangi besinleri ne kadar porsiyonlar ile tüketmeleri gerektiği konusu da değişiklik göstermektedir. Bunların sonucunda kişide çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. 

Uygun metabolik analizler ile birlikte uzman diyetisyen eşliğinde yapılan diyet, kişinin vücuduna uygun olarak düzenlenen program ile sağlanır. Bu yüzden uzman diyetisyen tarafından belirlenen doğal ve sağlıklı bir beslenme sistemi oluşturulması kişinin yaşam kalitesini arttırması ve bedeniyle barışık olması bakımından önem taşımaktadır.

Diyetisyen Hizmetleri Nelerdir?

  • Dengeli Kilo Alma/Verme
  • Emziren Anne/Hamile Beslenme Programı
  • Diabet Hastalarına Göre Beslenme Programları
  • Kalp- Damar Hastalarına Göre Beslenme Programları
  • Hipertansiyon Beslenme Programı
  • Vegan Beslenme Programları
  • Yetişkin/Çocuk Beslenme Programları
  • Obezite Tedavisi
  • Gut Hastalarına Özel Beslenme Programları
  • Tiroid Hastalarına Özel Beslenme Programları
  • Polikistik Over Sendromu Olan Kişilere Özel Beslenme Programları
  • Sporculara Özel Beslenme Programları

 Diyetisyen Hizmetlerinin Aşamaları Nelerdir?

Kişinin sağlık durumuna göre dengesiz kilo kaybının ve kilo alımının altında yatan sebeleri saptamak adına ve varsa hastalığına bağlı olarak dengeli ve sağlıklı beslenmesi için uygun tedavi yöntemleri için öncelikle kan tahlili istenir. Daha sonra bioenpedans akımıyla vücut analizi yapılır. Elde edilen verilere göre vücudun kas, yağ ve su oranları ortaya çıkar. Daha sonra kan tahlili ve vücut analizi sonuçlarına göre kişiye özel sağlıklı beslenme programı düzenlenir. Kişinin sağlık ihtiyacına göre düzenlenen bu programda günlük alınması gereken besin değerleri yüzdelik olarak ortaya konur ve besin porsiyon limitleri belirlenir. Kişinin bu programa uyabilmesi ile birlikte ideal vücut ağırlığına kavuşması ve sağlık durumunun iyileşmesi sağlanmaktadır. Diyetisyen gözlemlerine göre seans aralıkları ve sayısı değişiklik gösterebilmektedir. Kişinin programa uyup uymadığı ya da herhangi bir sağlık sorunu ortaya çıkıp çıkmayacağı belirli aralıklarla diyetisyen tarafından takip edilir ve bu gözlemlere bağlı olarak diyetisyen hizmeti görüşme aralıklarında ve görüşme sayılarında değişiklik yapılabilmektedir.

Çatlak Tedavisi

Çatlak Tedavisi

Çatlak Nedir?

Çatlak, cilt dokusunun normalden fazla genişlemesi sonucunda derinin alt tabakasında (dermis) meydana gelen yırtılmalara verilen isimdir. Zamanla renk değiştiren çatlaklar ilk başta kırmızı ya da mor renk olarak görülür. Daha sonra bu izler beyazlamaya başlar. 

Çatlak Nasıl Meydana Gelir?

Elastin liflerinin hasara uğraması sonucu oluşan çatlak izleri pek çok sebebe bağlı olarak oluşabilmektedir. Ergenlik döneminde hızlı fiziksel gelişim, hormonal değişimler, düzensiz kilo alma-verme, vücut geliştirmek için yapılan egzersizler ve hamilelik çatlak oluşumundaki en önemli faktörlerdir. Kolajen-lif eksikliği olan, genetik olarak çatlak oluşumuna yatkın ve derisi esnek olmayan kişilerde çatlak oluşumu daha fazla görülmektedir.   

Çatlaklar Hangi Bölgelerde Oluşur?

Tüm vücut bölgelerinde görülebilen çatlaklar genellikle karın, kalça, basen, kol, bacak, baldır, sırt, omuz ve dizlerde oluşum gösterir. 

Çatlak Tedavisi Uygulamaları

Çatlak oluşumunun önüne geçmek için sağlıklı kilo alınmalı/verilmeli, çatlak oluşması muhtemel bölgelere masaj ya da özel tedaviler uygulanmalıdır. Teknolojik gelişmeler ile birlikte çatlak izleri için profesyonel cihazlar geliştirilmiştir. Fraksiyonel Lazer, Altın İğne Radyofrekans, Karboksiterapi ve Plasmage işlemleri ile çatlak oluşumunun önüne geçilebilmektedir. Bu uygulamalardaki amaç deri altındaki lif ve kolajen dokusunu harekete geçirerek elastin dokunun onarımını sağlamaktır. Seans sayısı kişinin cilt ve çatlak yapısına göre değişiklik göstermektedir.  Bu tedaviler ile birlikte kişi cildini güçlendirmek için bol su tüketmeli ve cilt kuru bırakılmamalıdır. 

G5 Selülit Tedavisi

G5 Selülit Tedavisi

G5 Nedir?

Selülit ve masaj tedavilerinde kullanılan G5, 7 aparatlı profesyonel bir masaj cihazının adıdır. Bu masaj cihazının temel görevi kan dolaşımına yardımcı olmak, metabolizmanın çalışmasını hızlandırmak ve kas gerginliğini azaltmaktır. G5, titreşim (vibrasyon) yöntemiyle çalışır. Mekanik titreşim dalgaları fizyoterapiye, selülit tedavisine, cilt altı dokularının hareketlendirilmesine ve vücudun şekillendirilmesine destek sağlar. 

G5 Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

G5, vücuttaki dolaşımın hızlanmasıyla katılaşmış yağları serbest radikallere çevirir ve böylelikle vücuttan idrar yoluyla toksinlerin atılmasını sağlar. Cilt altı dokuların hareketlenmesi sağlanarak, bölgesel incelme için destek sağlanır. Vücut şekillenir ve toparlanır. Spazm ve ağrıların giderilmesinde etkili olmakla beraber vücutta biriken laktik asidin atılmasına yardımcı olur.

G5 Selülit Masajı Hangi Bölgelere Uygulanabilir?

Masaj tüm vücuda uygulanabilmekte ancak kalça, üst bacak, kol, basen bölgelerinde, selülitle mücadele amaçlı daha etkili olarak kullanılmaktadır.

G5 Selülit Masajı Uygulamasının Süresi ve Aşamaları Nedir?

Masaj, konusunda uzman ve bölgesel zayıflama uygulamalarında deneyimli kişiler tarafından uygulanmaktadır. Uygulamayı yapan uzman, işlem yapılacak bölgeye cihazla titreşim vererek, kuvvetli itme uygular. Bu titreşim ve itme kuvveti yağların yakılmasına destek sağlar. Uygulama sırasında zayıflamaya, selülitleri azalatmaya yardımcı kremler, yağlar kullanılabilir. Kişilerin vücutlarının uzman tarafından analiz edilmesine bağlı olarak seans sayısı belirlenir. Seanslar 20 dakikadır ve seans sayısı kişinin cilt yapısına göre değişiklik göstermektedir.

G5 Selülit Masajı Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır?

Kanama bozukluğu olan kişilere, epilepsi hastalarına, kalp pili taşıyanlara, sinir-kas sistemine ait hastalığı olan kişilere (Eaton Lambert Sendromu, Mystenia Gravis vb.), aktif enfeksiyon ve inflamasyon bulunan bölgelere, son 1 sene içerisinde yüz felci geçirmiş kişilere ve gebelere G5 Selülit Masajı uygulanmamaktadır.

G5 Selülit Masajı Uygulaması Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

İşlem öncesinde aspirin, kas gevşetici, kan sulandırıcı ilaçlar ve alkollü içecekler kullanılmaması gerekmektedir. Uygulama sırasında hafif bir ağrı hissedilecektir. Uygulama sonrasında yumuşatıcı-yatıştırıcı kremler kullanılabilir. Uygulama yapılan bölge güneşten korunmalı ve 3 gün sıcak su ile temas ettirilmemelidir. Uygulama gününden sonra hafif yürüyüşlerle işlem etkililiği desteklenebilir.

G5 Selülit Masajı Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir?

G5 Selülit Masajı yapılan alanda kan dolaşımının artmasına bağlı olarak geçici kızarıklık, geçici kahverengi koyulaşmalar ve morarmalar gözlenebilir. Cilt tipine göre değişmekle birlikte bu komplikasyonlar 5-10 gün içerisinde geçmektedir.

Selülit Tedavisi

Selülit Tedavisi

Selülit Nedir?

Selülit, yağ hücrelerinde oluşan dolaşım bozukluğu nedeniyle bu hücrelerde meyadana gelen sertleşme ve bozulmalar sonucu deride, portakal kabuğundaki pürüzlere benzer bir görünümün ortaya çıktığı bir cilt problemidir.  

Selülit Nasıl Meydana Gelir?  

Selülitler hormonal bozukluklara, genetik faktörlere, yaşam tarzına, beslenme şekline, bağ dokusu zayıflığına, kan dolaşımı bozukluğuna bağlı olarak oluşabilmektedir. Kadınların %90-%95’inde görülen selülitler 3 farklı derecede ilerlemektedir. 1. derecede selülitli doku anca deri sıkıştırıldığında kendini gösterir. 2. derecede, çok fazla belli olmasa da selülit gözle görülebilmektedir. 3. derecede ise selülitlli dokular net bir şekilde görülür ve ağrılara sebebiyet verebilmektedir. Genellikle vücutta kilo almaya müsait ve yumuşak dokuların olduğu bölgelerde gözlemlenen selülitler için kilo alımı önemli bir faktör oluştırmaktadır.  

Selülit Hangi Bölgelerde Oluşur?

Selülit genellikle kalça, üst bacak, kol, basen ve dizlerde oluşmaktadır.  

Selülit Tedavileri

Selülit tedavilerinin temelinde, kan dolaşımını arttırma amacı bulunmaktadır. Metabolizma hızlandırılarak kas gerginliği azaltılır ve böylece uygulama yapılan bölgedeki cilt altı dokuları hareketlendirilir. Mekanik titreşim dalgalarına ve itme kuvvetine dayalı yöntemler ile yağ hücreleri yakılır. Etkili selülit tedavileri G5 Masajı, Kavitasyon, Zerona, Mezoterapi ve Ultratone uygulamalarıdır. Birbiri ile uyumlu bu tedavi yöntemleri uzman tarafından gerekli görüldüğü takdirde program olarak hazırlanabilir ve böylece etkin bir tedavi süreci başlatılabilir. 

Powerplate

Powerplate

Power Plate, tüm vücuda güçlü bir vibrasyon uygulayarak,insan vücudu üzerindeki yer çekimi kuvvetini yaklaşık 6 misli arttırır. Bu sayede kaslar derinlemesine, hızlı ve düzenli olarak çalışır. 

Power Plate’in ürettigi fiziksel vibrasyon, kaslara enerji olarak transfer edilir. Kaslarda birbirini takip eden kasılma ve gevşemelere neden olan alet 30, 35, 40 ve 50 Hertz frekans aralıklarında calışır. 50 Hz. Frekans ile çalışıldığında, kaslar saniyede 50 kez gerilip gevşer. Kaslarda oluşan bu dizi hareketler tendonların da gerilmesine neden olur. Bu kasılma, “derin kas” olarak nitelenen karın içi kasların, omuriliği çevreleyen kasların, hatta yüz kaslarının bile gerilmesini ve etkin olarak uyarılmasını sağlar. Böylece vücut kasları belirlenmiş bir disiplin içinde çalışarak gelişir. Zamanla dokular sıkılaşır, selülitler azalır, vücut şekillenir. Özellikle doğum sonrası gevşeyen kaslar kısa sürede forma girer.

Üstelik yaratılan vibrasyon etkisi ile menapoz sonrası kemik erimesinin (Osteoporosis) azaldığı, bir başka deyişle kemik yoğunluğunda kayda değer artışlar olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış ve desteklenmiştir.

Radyofrekans

Radyofrekans

Radyofrekans teknolojisi, diyet ve egzersize drençli lokalize yağların ısı yoluyla parçalanarak lenf kanalları yoluyla vücuttan atılmasını sağlar.

Radyo dalgaları vücuttaki su molekülleri ile iyonlarını (sodyum-potasyum-kalsiyum-magnezyum) harekete geçirir. Bunların hareketlenmesine bağlı olarak enerji açığa çıkar ve bölge ısınır.Burada amaç ısıtılan (tedavi edilen bölge) bölgenin ısısının 41 – 43 dereceye çıkartmaktır (normal vücut ısısı 36-37 derecedir). Cilt ısısı bu noktaya geldiğinde, cilt altı bölgedeki ısı 50-55 dereceyeulaşır. Bu ısı vücuda herhangi bir tahribat ya da zarar vermez. 

Cildi ısıtarak oksijenin hücre içi difüzyonunu arttırır. Alınan sonuç, depolanan enerjinin metabolizmasını hızlandırır, lenfatik drenajı arttırır, yağ hücrelerinin küçülmesini ve azalmasını sağlar. Buda radyofrekans ile etkili bir bölgesel zayıflama ve incelme sağlar.

Radyofrekans Bölgesel İncelmede;

  • Bölgesel yağ parçalama,
  • Selülit tedavisi,
  • Sistematik lenf drenajı ve toksinlerin uzaklaştırılması,
  • Cilt toparlama gibi tedavilerde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Radyofrekans Kimlere Uygulanmaz?

  • Parkinson, ms, epilepsi, kanser-cilt kanseri vb. hastalarında,
  • Hamilelerde,
  • Kalp pili kullanan kişilerde,
  • Vücudunda büyük metal protez bulunan kişilerde radyofrekans uygulaması yapılmaz.

Tedaviler kişiden kişiye ve tedavisi amaçlanan bölgeye göre değişmekle birlikte ortalama 4 -8 seans arasında başarı sağlar. Radyofrekans seans süresi ortalama, göbek ve basenler için 20 – 40 dk., bacak ve kalça için ise 45 ila 60 dk. Arasında sürmektedir. Seanslar arasında kişiye göre 2 ila 4 haftalık bir ara verilmektedir.

Soğuk Lipoliz

Soğuk Lipoliz

Soğuk Lipoliz Nedir?

Bölgesel incelmede onaylı bir sistem olan ve Soğuk Lipoliz olarak da bilinen Lipofreeze uygulaması, düşük sıcaklıktaki vakum özelliği ile yağ hücrelerinin dondurularak yok edilmesini sağlayan bir yöntemdir. Kavitasyon ve  radyofrekans özelliklerini bünyesinde toplaması ile etkili sonuçlar elde edilmesini sağlar.

Soğuk Lipoliz Uygulaması Hangi Bölgelere Yapılır?

Alt karın, sırt, bacak, kol ve basen bölgerinde soğuk lipoliz işlemi yapılabilmektedir.  

Soğuk Lipoliz Uygulamasının Faydaları Nelerdir?

Uygulama ile beraber uygulama yapılan bölgede bölgesel incelme meydana gelir. Ayrıca soğuk lipoliz işleminin ağrı azaltıcı ve selülit giderici etkileri de bulunmaktadır. Uygulama ile vücut hatları yeniden şekillenir. Tek bir seans ile ortalama %40 oranında incelme sağlanır. İşlem her yaştan kadın ve erkeğe uygulanabilmektedir.  

Soğuk Lipoliz Uygulamasının Aşamaları ve Süresi Nedir?

Uygulama tek seans olarak yalnızca tek bir bölgeye yapılmaktadır. Bir seans 45 dakika sürmektedir. Eğer tek seans ile iki bölgeye uygulama yapılması gerekiyorsa işlem ortalama 1,5 saat sürmektedir. Seans aralıkları en az 1 aydır ve soğuk lipoliz uygulaması en fazla 2 seans yapılabilir. 

Soğuk Lipoliz Uygulaması Kimler İçin Sakıncalıdır?

Soğuk Lipoliz uygulaması, hamilelere, kanser hastalarına, uygulama bölgesinde aktif yarası bulunanlara, kan dolaşımı ve sinir sistemi bozukluğu olanlara uygulanmamaktadır. 

Soğuk Lipoliz Uygulaması Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Uygulama sonrası, yağ dokusunda parçalanma olduğundan ve bunların vücuttan atılması gerektiğinden bol su tüketilmelidir.

Soğuk Lipoliz Uygulamasının Yan Etkileri Nelerdir?

Soğuk Lipoliz uygulamasının bilinen herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. İşlem sonrası uygulama yapılmış bölgede kızarıklık, uyuşma, morarma ve kaşıntı oluşabilmektedir fakat bu durum geçicidir. 

Erkeklerde Lazer Epilasyon

Erkeklerde Lazer Epilasyon

Erkeklerin de istenmeyen tüylerden kurtulmak için yöneldiği uygulama olan lazer epilasyon, erkek estetiği konusunda ilgi görmektedir. Kişinin yaşam kalitesini arttırmak ve gündelik hayatında rahat hissetmesini sağlaması açısından lazer epilasyon uygulamaları kadın-erkek herkesin tercih ettiği uygulamalar olmaktadır. Günümüzde lazer epilasyon uygulaması yaptıranların yaklaşık %40-45’i erkeklerdir. 

Uygulamanın Faydaları Nelerdir?

Erkeklerin kıl yapıları kadınlara göre daha sert ve köklü olduğundan lazer epilasyon konusunda daha avantajlıdırlar çünkü kıl kökleri lazer ışınının enerjisinden daha fazla etkilenir. Böylece kolay ve hızlı bir şekilde istenilen sonuçlara ulaşılabilir.

Uygulama Alanları Nelerdir?

Lazer epilasyon cihazına göre işlem tüm kıl olan vücut bölgelerinde uygulanabilmektedir. Erkeklerde lazer epilasyon genellikle kaş arası, elmacık kemiği, boyun, ense, kol, koltuk altı, sırt, omuz, göğüs, bacak ve kulak bölgelerine yapılmaktadır. 

Uygulama Aşamaları ve Süresi Nedir?

Seans sayıları ve aralıkları cilt ve kıl tipine göre değişmektedir. Kılların yok edilmesi hedeflenir ancak kişiye bitme garantisi verilmez. Tamamen yok olması yerine seyreltilmesi isteniyorsa uygulama 3 veya 4 seans uygulanabilir. Uzman tarafından belirlenen seans sayıları kişinin cilt ve kıl tipine göre değişiklik gösterebilmektedir.

Uygulama Kimler İçin Sakıncalıdır?

Hormonal bozukluğu olan kişilere, cilt kanseri hastalarına, cildine aktif lezyon bulunan kişilere, solaryum ya da güneş ile bronzlaşmış tenlere lazer epilasyon uygulaması yapılmamaktadır. 

Uygulama Öncesinde ve Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Uygulama öncesi, uygulama yapılacak olan bölgeye sir, ağda vb. kıl köküne müdahale eden uygulamalar yapılmamalıdır. Renk açıcı ve bronzlaştırıcı kremler işlem öncesinde ve sonrasında kullanılmamalıdır. Cildi soyma etkisi içeren kimyasal peeling yaptırılmamalıdır. Uygulama sonrası uygulama yapılan bölge mutlaka güneşten korunmalıdır. Sıcak su ile duş alınmamalı, kese-köpük uygulanmamalıdır. 

Uygulamanın Yan Etkileri Nelerdir?

Uygulama sonrası hafif kızarıklık ve kabarcıklar görülebilir fakat bunlar 1-2 saat içerisinde kendiliğinden geçmektedir.